Marinalara güven konusunda kafa karıştıran hatta daha fazlası korkutan bir makale yayınladı. Bir kaç akademisyenimiz bir araştırma yapmışlar ve araştırma sonucunu makale olarak internette paylaşmışlar biz de haberdar olduk.
Makalenin başlığı; Türkiye’deki yat limanlarının güvenlik zaafiyetleri . Araştırmadaki bilgileri Türkiye’nin önde gelen marinalarının yöneticileri ile yüz yüze görüşme sonucu derlemişler ve makalede bu marinaların da ismini yayınlamışlar. ( Marinalar kendileri ile kesinlikle görüşülmediğini söylüyor, akademisyenler de görüştüklerini söylüyor.)
Araştırmadan çıkan sonuçlar aşağıda yer alıyor. Parantez içindekiler nacizane marinakedisi yorumları;
- Marinalar terör ve kaçakçılık gibi olaylara karşı güvenlik zaafiyetleri var. (ABD bile 11 Eylül gibi bir olay yaşadıktan sonra marinalardan nasıl bir güvenlik beklentisi içinde olmalıyız? )
- Marinalardaki güvenliği özel şirketler sağlıyor. ( Kim sağlamalıydı? )
- Marinaların tekne arama yetkisi yok ( Özel hayata müdahale olmaz mı? Tekne insanın özel yaşam alanı, evinden farksız değil. Zaten gümrük acentaları bir tekne sularımıza girdiğinde risk kontrollerini yapıyor, gerekli görürse tekne içi arama yapma yetkisine sahip. Ayrıca her liman yabancı bir tekne geldiğinde gümrüğe bildirmek zorunluluğunda. Bunlara ek olarak bir de marinalar tekne içine mi bakacak?)
Araştırmanın sonucu marinaların terör ve kaçakçılık olaylarına karşı zaafiyetlerinin olduğu yönünde. Şimdi sormak lazım bu araştırmayı yapan akademisyenlerin bulunduğu üniversitelerin terör ve kaçakçılığa karşı bir önlemleri var mı, kapıda kimlik sormak dışında? Bütün olumsuz senaryoları düşünüp önlem alan bir yapı var mı dünyada?
Mesela bu akademisyenler için bir sonraki araştırma konusu şu olabilir:
Bir başka gezegenden uzay gemisi gelme ihtimaline karşı marinaların herhangi bir prosedürü var mı? Bu gemi hangi pontona bağlanacak ve bu geminin enerji ihtiyacı marinalar tarafından karşılanabilecek mi?
Akademisyenler, her yıl makale yayınlamak zorunda olan, kariyerleri yayınladıkları makalelerin sayısına ve yaptıkları araştırmalara bağlı olan bir meslek grubu ama bunu yaparken ticari kuruluşları zan altına sokmamaları gerekmez mi?
Araştırmada yüz yüze görüşme yaptıklarını söyledikleri 13 marinanın da adını yazmışlar ve üstelik bir tabloda verilen cevapları özetlemişler. Ticari itibar, sektörel rekabet bunların ne önemi var değil mi?
Önemli Not: Deniz Turizm Birliği ve marinaların makaleyi kaldırmak üzere harekete geçtiği ve hukuki adımlar attığı bilgisi de elimize ulaştı.
Çeşme Dalyanköy Yat Limanından Çalınan Tekne haberi için tıklayın
Marinakedisi’nin kafasına takılan böyle deli soruları takip edin. Bültene kayıt olun.
Bir Cevap Yazın