Bu yıl başı düzenlenen Amerika Kupası’yla ilgili yazılarımızda hidrofoil sistemine değinmiştik. 1906’da İtalyan mucit Enrico Forlanini tarafından icat edilen sistem, daha sonra başka ülkeler tarafından geliştirilerek askeri ve ticari tekne tasarımlarında kullanılmış, 70’lerde su kayağıyla rekreasyonel aktivite dünyasına girdikten sonra da 80’lerde dizüstü, ayakta ve rüzgar sörf çeşitleriyle evrimini sürdürmüştür. Bugün, modern yelkencilikte de sıklıkla kullanılan sistem, su dünyasında farklı segmentlerde çığır açmaya devam ediyor.

Ana sorumuza dönelim. Bu sistem bizim için bir oyuncak mı? Yoksa bir oyuncaktan öte, alıştığımız geleneksel araçlara bir alternatif mi? Hatta bundan da öte, bazı sorunlara bir çözüm mü? Bu soruya, yakın zamanda geliştirilmiş iki farklı ürünle cevap verelim:
Hidrofoil Bisiklet

Ne hikmetse, Amerika Kupası’ndaki en başarılı hidrofoil sistemlerini tasarlayan Yeni Zellandalılar bu işi çok sevdiler ve şimdi de bir deniz bisikleti geliştirdiler. Tatlı veya tuzlu, düz veya hafif dalgalı, türlü sularda kullanılabilen ‘Manta5 Hydrofoiler XE-1’, elektrikli motor destekli insan gücüyle çalışıyor ve bir arabanın bagajına sığacak şekilde kolayca demonte olup kullanılacağı zaman da kolayca monte edilebiliyor. Bisikleti geliştiren teknik ekip, Yeni Zellanda’nın kuzey ve güney adasını birbirinden ayıran 29 km’lik Cook Boğazı’nı geçerek de uzun mesafeli kullanımı test ve tasdik etmişler.
Bisikletin foil üzerinde kalkış öncesi denizde yarı seviyesine kadar batık olması ve sürüş sırasında da elementlere maruz kalma nedeniyle, sürücünün tamamen kuru kalması şimdilik zor. Hız olarak da foil sörflerden yavaş ve menzil biraz kişisel güce bağlı. O yüzden, ürünün şu aşamada ulaşıma bir çözüm olabileceğini söylemek zor. Ancak, bizce harika bir fikir ve geliştirmeye çok müsait. Bisikletin işlevini görmek için aşağıdaki videoya bir göz atabilirsiniz.
Hidrofoil Bot

Bu sefer bir Fransız tasarımı. Her ne kadar İngilizce konuşmayı sevmeseler de bugünkü şartlarda ticari kaygılar baskın olmuş olmalı, modelimizin adı ‘The Overboat’. Ticari kaygılar demişken de firmanın ürün için belirlediği hedef kitlenin oldukça geniş olduğunu belirtelim. Su eğlence merkezleri, lüks otel zincirleri, tatil kulüpleri, su ürünleri kurumları, resmi kıyı ve liman denetimcileri, … liste uzun.
Sizi, sadece para kazanma amaçlı bir ürün diye yanıltmayalım. Arkasında çok tecrübeli bir ekibin olduğu ve uzun yıllar sonunda geliştirilen bu tasarım, 2019’da Fransız Elektrikli Tekne Teşkilatı (AFBE) tarafından Fransa’nın en iyi elektrikli teknesi seçilmiş, 2020’de de güneş enerjisi kullanımında ‘verimli çözüm’ etiketi almış. Yani, teknenin her şeyden önce bir çözüm olduğu tasdiklenmiş.
Hadi biz bu ödül, etiketleme işini falan bir kenara bırakalım ve ürünün kullanımına bir bakalım (bkz. aşağıdaki video). Göreceksiniz ki herhangi bir tekneden hiçbir farkı yok. Foil bisiklete kıyasla, sürücünün kuru kalması mümkün ve ürün, çeşitli depolama imkanlarıyla birlikte birden fazla insan taşıyacak şekilde geliştirilmeye çok müsait. Firmanın hedef kitlelerinde geçmiyor, ama ürünü görür görmez bizim aklımızda harika bir ‘tender’ görüntüsü canlandı. Ki süperyatlarda da tender olarak kullanılmaya başlanmış
Kısaca, bizce ikisi de çok başarılı ürünler ve sürdürülebilir bir gelecek için kesinlikle bir çözüm potansiyeline sahipler. Mevcut icatları ilerletme konusunda başarılı bir ülke olarak, yetenekli girişimcilerimizin, bu tasarım ve fikirlerden esinlenerek çok daha iyi ürünler geliştirmelerini bekliyoruz.
Ayda bir gelen marinakedisi e-bültenine kayıt olmanız için e-postanızı yazmanız yeterli ve bizim için gerekli:
Bir Cevap Yazın