Tanrı bir gün dayanamaz ve marina sahiplerini, amatör denizcileri ve tekne sahibi gazetecileri huzuruna çağırır fıkrasını anlatmadan önce kısa bir ön bilgi,
Dönem dönem Türkiye’de teknesi olan gazetecilerden marina fiyatları üzerine şikayetler yükseliyor. Köşelerinde, sosyal medya hesaplarında şikayetlerini dile getiriyorlar. Hatta marinaların neden pahalı olduklarını çok iyi bilmelerine rağmen çok taraflı olabiliyorlar. Sadece Türkiye’deki tekne sahibi gazeteciler değil yabancılar da aynı şekilde. Hatta bundan belki yedi sekiz yıl önce bir İngiliz gazeteci makalesinde şunları söylemişti “Yat sahipleri mülteci krizinden dolayı Türkiye’yi terk ediyor Kıbrıs marinalarına yöneliyor, Türkiye güvenilir bir ülke değil tarzında çok karalayıcı sözler… Öylesine taraflı bir yazıydı ki bu gazetecinin Kıbrıs marinalarında teknesini tuttuğuna dair bir söylenti de çıkmıştı ve Türk marinaları birleşip bu yazıyı yanlı olduğu gerekçesi ile kaldırtmışlar ve bu gazeteciye de ortak bir mektup yollamışlardı. Velhasıl gazeteciler bazen çok ama çok acımasız olabiliyor.
Bu olaylar aklıma bir fıkra getirdi. Sadece fıkra lütfen başka bir sonuç çıkmasın:
Türkiye’deki marinaların pahalı olduğunu duyan Tanrı, marina sahiplerini, amatör denizcileri ve teknesi olan gazetecileri huzuruna çağırmış ve yeter artık ne dilerseniz dileyin benden ve artık bu konuyu kapatın demiş. Amatör denizciler hep bir ağızdan “marina fiyatları ucuzlasın” demiş. Marina sahipleri de aynı şekilde “devlet bizden aldığı kira bedellerini azaltsın” demiş. Tanrı bu iki isteğe de olur dedikten sonra teknesi olan gazetecilere dönmüş, siz ne istiyorsunuz? Teknesi olan gazeteciler Tanrı’nın huzuruna biraz daha yaklaşıp azıcık kısık sesle; Sayın Tanrım marinalar basın mensuplarına bedava mı olsa acaba..:)
Alınganlar için minik not: Nasıl ki Karadeniz fıkraları Karadeniz’lileri gerçek anlamda hedef almıyorsa bu fıkra da basın mensuplarını hedef almıyor.
Türkiye’de marina fiyatları pahalı. Bunu artık bilmeyen kalmadı. Marinaların devlete ödedikleri bedeller, kiralar fiyatlara yansıyor bunu da bilmeyen kalmadı. O halde çözümü daha çok belediye marinası, daha çok kooperatifleşme gibi alanlarda mı aramalı? Şikayet yerine çözüm üzerine mi düşünülmeli? Marinakedisi olarak biz bir alternatif yazmıştık; Karada park
Daha çok kişinin üzerine düşünmesi gereken bir konu…
NOT: Bu yazıda geçen fıkra sizin de takdir edeceğiniz üzere bütün gazetecileri kapsamıyor. Ben çok kaba bir marina müdürünün bir gazeteci için “bir şişe rakı alırım istediğimi yazar” dediğine bizzat tanık olduğum için bu yazının bazı gazetecileri kapsadığına inanıyorum. Diğer yandan çok düzgün ve saygın gazeteciler çoğunlukta. Onlar üslerine asla alınlamasınlar. Saygımızın sonsuz olduğu çok güçlü kalemler var.
Marinakedisi e- bültene kayıt oldunuz mu?
Tekne sahibi gazeteciler için pek yanlı ve acımasız bir yazı olmuş..
56 yıldır tekne sahibi ve emekli bir gazeteci olarak hayatımın en büyük problemi teknemi nereye bağlayacağım meselesidir…
Evet devletin aldığı kira, ecrimisil her ne ise çok ama çok abartılı ama bazı şeyleri ben bir vatandaş olarak hala çözebilmiş değilim.
Örneğin neden marinalarda her şey euro iledir.
Neden illa da tüm yılın kirası peşin istenir?
Mesela beş yılı dolduran bir tekne sahibinden kirası aylık olarak tahsil edilemez mi? Vs vs…
Başka bir şey daha söyleyeyim.
Neden her amatör denizciye siz de dahil para babası gözüyle bakılıyor.
En yakın örnek Bodrum Belediyesi’nin (Muğla Büyükşehir) iskelelerine bağlı teknelerden aldığı kiraya bu yıl yaptığı fahiş zam…
Marinalar fiyat arttırdıkça bu tür yerler de bindiriyor babam bindiriyor…
Yeri gelmişken bir şey daha.
Altında servet düşmanlığı mı yoksa başka bir şey mi yatıyor bilemem.
Ama önüne gelen sallayıp duruyor.
Kılıçdaroğlu bile geçen gün “Yatlar indirimli yakıt alıyor” diyordu.
Yalan hem de kuyruklu yalan…
Ben yarım asrı geçen teknecilik yaşamımda bir litre bile indirimli yakıt almadım.
Aksini ispat edene teknemi veririm. Edemeyen bana bir depo mazot alır mı?..
Yatlar sadece yurtdışına giderken indirimli yakıt alabilirler. (Ben yurtdışına çıkarken bu hakkımı bile kullanmadım!)
İndirimli yakıtı balıkçılar ve profesyonel tur tekneleri alır.
Gazetecilere gelince içiniz rahat olsun kedi kardeşimiz.
Kalemlerini satmayıp hapse girmeyi göze alan bu meslek sahipleri böyle hesaplar içinde olmazlar.
Belki onların varlığından onur duyanlar veya duyacaklar belli yakınlık gösterir o kadar…
Saygılarımla
Turgay Noyan
Sevgili Turgay Noyan, yorum için teşekkürler. Söylediklerinize katılıyorum. Kalemini satmayan gazeteciler candır.. Saygılar, sevgiler…