Katamaran tekneye ilgi Türkiye’de son yıllarda oldukça artmaya başladı. Yurdışında zaten uzun zamandır ilgi yüksek. Sorumuz şu: Tek gövdeden katamaran teknelere geçiş yapanların akıbeti ne oluyor? Tekrar tek gövdeye dönüyorlar mı yoksa geri dönüşü olmayan bir yaşam değişikliğine mi geçiş yapıyorlar?
Yıllardır YouTube’dan takip ettiğimiz tekne yaşamını benimsemiş yelkencilerin çoğu mono gövdeden katamarana geçiş yaptılar. Birçoğu da ya geçmek üzere ya da geçmek istiyorlar ama maddi sebeplerden dolayı bu isteklerini mecburen erteliyorlar. Yelkenciler bunda, katamaranların, son yıllarda artan popülerliğinden öte, denizdeki yaşamlarının kalitesini nispeten artırmasını gösteriyorlar. Yelkencilerin yüzlerce video üzerinden ifade ettikleri iki önemli ana maddeyi Marina Kedisi olarak sizler için irdeledik.
- Aynı boyda mono gövdeye kıyasla her şeyin çok daha fazlası

Daha fazla yüzeysel alan yani daha fazla yürüme, dinlenme, oturma, uyuma alanı; daha fazla depo; daha fazla yakıt ve su kapasitesi; genellikle çift motor; motor, jeneratör, su yapıcı gibi cihazların bulunduğu bölümlere erişimin çok daha rahat olması dolayısıyla bu bölümlerde yapılan tamirat ve yenileme çalışmalarının çok daha rahat yapılabilmesi; daha fazla güneş panel ve akü konuşlandırabilme haliyle daha fazla enerji depolama ve kullanma imkanı; tender bot ve yelkenler dahil teknede bulundurabilecek kano, sörf, bisiklet, balık malzemeleri, her türlü yedek parça ve tamirat malzemelerinin rahatlıkla saklanabileceği bölmelerin yanı sıra ev tipi çamaşır ve bulaşık makinesi, buzdolabı, dondurucu gibi sürekli yaşamın pratik gereçlerinin de hemen hemen standart olarak görülmesi ve tüm bu malzemelerin teknede yaşam alanını kısıtlamaması; yeri geldiğinde hatırı sayılır sayıda misafirlerinizi hatta yatılı olarak da ağırlamanıza imkan tanıması. Tüm bunlara olanak tanırken de performanstan veya tek başına yapabilirlikten de ödün vermemesi.
- Daha az eğik seyir

Katamaran veya mono gövde, çalkantılı bir denizde, teknenin aşağı ve yukarı dalgalı hareketleri pek farklı değildir, ikisi de sallar. 2-3 metrelik dalgalarla boğuşurken, deniz tutması, ister mono gövdede ister katamaranda olun, genelde kaçınılmazdır. Ancak, ister ağır hava koşullarında ister yelkencilerin seyir için tercih ettikleri normal koşullarda seyir, mono gövdeli tekneler için genelde yana eğik (20-45 derecelik bir açı) iken, katamaranlar için çoğunlukla düzgündür. Mono gövde için tek istisna sadece spinnakerla düzgün seyri mümkün kılan kıçtan rüzgarlı zamanlardır ya da motorla seyir.
YouTube’dan takip ettiğimiz uzun mesafe yelkencileri düzgün bir seyrin önemine sık sık değiniyorlar ve sadece bu sebepten dolayı bile mono gövdeye dönmeyi düşünmediklerini belirtiyorlar. Bunlardan halen mono gövdede yaşayan ama Avustralya’lı üretici Seawind’in kısmi sponsorluğu ile önümüzdeki yıl katamarana geçiş yapacak Sailing Ruby Rose, her ne kadar mono gövdenin verdiği ham yelken seyir hissiyatını bir katamaranın asla veremeyeceğini belirtse de, katamarandaki seyri tecrübe ettikten sonra monoya dönüşü pek olası görmüyor.
Burada, yelkencilerin bile farkında olmadıkları çok önemli bir faktöre dikkat çekmek gerekiyor. Kısa mesafeli veya günübirlik gezilerde eğik seyir pek sorun olmasa da haftalar süren denizaşırı seyirlerde sürekli eğik bir seyir, hem teknede ilave önlem ve özen isteyen bir düzen gerektirir hem de teknede stabil duruş ve düzgün görüş için insanı eğik açıya sürekli fiziksel bir karşı güç koymaya zorlar. Yelkencilerin zaten yeterince fiziksel güç isteyen yorucu günlük rutinlerine ilaveten “Tekne Mutfak Malzemesi İpuçları” makalemizde de detaylarına değindiğimiz önlemler insanı yorar.
insan vücudunun kendini düzgün görüşe ve duruşa adapte etmek için sürekli uyguladığı karşı güç, insanı gerek fiziksel gerek beyinsel olarak aşırı derecede yorar.
Sadece bu faktörü elimine etmek bile yelkencilerin katamarandan monoya dönüşe soğuk bakmalarına yetiyor.
Tek gövdeden katamaran tekneye gidişin dönüşü var mı? sorusunun yanıtı
Bu aslında bizi bir tek sonuca bağlıyor. Yelkenciler, denizde yaşama yöneldiklerinde zaten karadaki yaşamlarında sahip oldukları bazı lükslerden isteyerek feragat ediyorlar. Dolayısıyla katamaranların sunduğu ‘her şeyin daha fazlası’ onlar için ana sebep değil. Bu, çözümü olmayan bir faktör de değil. Daha büyük bir mono gövdeye geçersiniz olur biter ki gerek satın alma, gerek bakım, marina, vs… maliyetleri açısından katamaranlara göre daha hesaplı olur. Bunu kendileri de belirtiyor zaten. Ancak mono gövdedeki yatık açılı seyri düzeltmenin bir çaresi yok. İnsan beyninin hükmettiği oto mekanizmanın vücudu düzgün bir görüş ve duruşa zorlaması ve bunun sürekli ve uzun seyirlerde yarattığı rahatsızlık ve yorgunluk tarifsiz… Katamarana geçenler aslında daha insancıl şartlarda yani doğal yapılarına daha uygun yaşadıklarının farkında değiller.
YouTube’dan takip etmek isteyenler için, tecrübelerini irdelediğimiz birkaç isim:
Bir Cevap Yazın