Korona’dan kaçmak mümkün mü? Ya da şu an gidilecek en güvenilir yer neresi olabilir? Dünya üzerinde güvenli olabilecek pek çok yer olabilir ama bu yazı daha önce de bir salgın hikayesi olan bir köyle ilgili; Datça’nın Emecik köyü.
Bundan yaklaşık 500 yıl önce İspanya’dan kalkan korsan gemileri, İspanyol kralından aldıkları emir doğrultusunda cüzzam hastalarını olabildiğince uzağa göndermek için yola çıktılar ve hastaları Emecik Köyü’nün sahiline bıraktılar. Kaderlerine terk edilen cüzzamlı İspanyollar bu rüzgarı bol, cennet köyde iyileşti. Şanslılardı ki Datça yarımadasına bırakıldılar çünkü tarihin bilinen en eski coğrafyacısı Strabon der ki
“Tanrı çok sevdiği kulunu uzun yaşaması için Datça Yarımadasına gönderir”
Buranın rüzgarı şifalıdır.

Knidos Antik kenti Foto: Muğla İl Ve Turizm Müdürlüğü websitesi
Tesadüf o ki, cüzzam hastalarının getirildiği yer ayrıca tarihin en eski şifa merkezlerinden birinin dibindeydi. Datça’da yer alan antik kent Knidos’un Şifa merkezi (Aspleion’u) milattan önce 7. yüzyılda hem bir şifa merkezi hem de tıp okuluydu.
Antik Yunanlılar bir yeri şifa merkezi yaparlarsa bilin ki orası gerçekten şifalıdır. Tam karşısında yer alan Kos adasındaki şifa merkezinde de tıp tarihinin en önemli isimlerinden Hipokrat görev almıştır. Yani bu bölge olduğu gibi sağlık merkezi.
İyileşecek hastanın doktoru ayağına gelir sözü boşa değil. Bazıları cüzzam hastalarının Emecik Köyüne bırakılmasının bir efsane olduğunu sanıyor ama gerçek. Hatta bugün İspanya o köyden olanlara başvurmaları ve köklerini ispat etmeleri şartıyla İspanya vatandaşlığı veriyor. Nereden mi biliyorum? Çünkü Marmaris’te otel işleten bir aile bu köyden ve pasaport alma hakları var ve ben bu hikayeyi onlardan dinledim.

Beni Datça’ya geri götürün diye bakıyor sanki!
Son olarak Knidos’tan bahsetmişken Knidos Aslanından da bahsedelim. Bu heykel British Museum’da sergileniyor.Türkiye’den Avrupa’ya kaçırılan en önemli eserlerden biri. Bir gün yolunuz bu müzeye düşerse diye bir not!
Ve yazıyı Can Yücel’in bir sözü ile bitirelim;
Usta şaire “Datça’yı nasıl buldunuz?” diye sormuşlar o da “Elimle koymuş gibi buldum” demiş.
Bir Cevap Yazın