Kestane Karası Fırtınası ismi çok eskilerden geliyor, insanların meteoroloji sitelerine bakmaya gerek duymadan, doğayı okuyabildikleri, doğa ile birlikte yaşadıkları dönemlerden ve özellikleri de isimlerinde saklı.
Kestane karası fırtınası; kestaneleri ağaçlardan düşüren, soğuk getiren bir fırtına. Soğuk getirdiğini kestaneleri düşürmesinden de anlayabiliriz sonuçta kestane kışı, kış kestaneyi çağrıştırıyor. 28 Eylül’de geliyor. Sıcak günlerin sona erdiğinin de habercisi.
Sert ve denizde yakalananlara acıması olmayan bir fırtına. Gazetelerden Sinop’lu balıkçıların limanlara çekildiğini okuyoruz. Karedenizli balıkçılar atalarından gelen bilgiyle kestane fırtınasında denizde olmamaları gerektiğini iyi bilenlerden. Çünkü aslında bu fırtına Karadeniz’in fırtınası olarak bilinir ve dönem dönem İstanbul’da da etkili olmaktadır.
Marmara’da balıkların arttığı söylenir. Belki denizlerin soğumasıyla balıklar bir iç deniz olan Marmara’ya kaçıştığı içindir.
Kestane Karası Fırtınası’nın ardından 30 Eylül’de Turna Geçidi Fırtınası gelecek, bu fırtına da turnaların göç zamanı meydana gelir.Turnaların göç etmeye başladığını gören denizciler karaya yönelir. Kısacası doğayı okumayı bilen biri için her şey bir anlam taşır.
Bir Cevap Yazın