Fırtınadan daha kötü ne olabilir?

sis

Sis denizciye pusu kurar, fırtına ise daha delikanlıdır, insana mücadele etme fırsatı verir. 

Sis ise alçak bir buluttur. Öyle alçak ki denizcinin umudunu da içinde eritir.  Teknik olarak havadaki bulutun iyice alçalmış halidir,  toprak veya deniz seviyesine kadar… Göz gözü görmez, Haydar Ergülen’in Sis adlı şiirinde dediği gibi ;

“…gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde. Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye ?…”

Şiir bile son bulur sisin içinde…

Çoğu insan bir denizci için en fena doğa olayının fırtına olduğunu düşünür oysa fırtına mert bir savaşçıdır, insana mücadele etme şansı verir.Oysa sis insana hiç bir şans tanımaz. Hiçliğin ortasında nerede olduğunu bilmeden gidersin ve nerede olduğunu ancak kayalıklara çarpıp batarken anlarsın.

Bu yüzden SİS için denizcilerin en büyük fırtınası denir.

Elbette günümüz denizcileri için durum farklı. Radarlar siste denizcilere yol  gösteriyor ama  yine de insan hatasına engel olamıyor; manevra hataları, hızı kesememe gibi insan hataları sisli havalarda ortaya çıkabiliyor.

Sonuçta sis teknolojiye rağmen hala 500 yıl önce olduğu gibi denizcilerin kabusu olmaya devam ediyor.

 

Dünyayı gezip Türkiye’de son bulan vakalara bir de gemi eklendi

Bir Cevap Yazın

%d