Yelkenli tekneler genellikle ‘yarış’ (racing) ve ‘gezinti’ (cruiser) sınıfları altında ele alınıyorlar. Biz bu yazıda diğer sınıflardan, aralarındaki farklılıklardan bahsedeceğiz. Uzun süreli ‘yaşanılır’ diye tercüme edebileceğimiz ‘liveaboard’, ‘açık su’ diye tabir edebileceğimiz ‘offshore’ ve yazılarımızda sıkça bahsettiğimiz ‘mavi su’ veya ‘okyanus’ tipi dediğimiz ‘bluewater’ yaygın olarak konuşulan diğer sınıflar. Bütün bu sınıf, marka ve modeller arasında benzerlikler olduğu gibi fiyatları da etkileyici büyük farklar olduğundan, özellikle ilk yelkenlisini almak isteyenler için yazıyoruz. Nedir bu tipler arasındaki fark, hangisini almalı ve neden?
Katamaranlar başlı başına bir sınıf ve İsviçre Çakıları gibi çok amaçlılar. Bu yazımızda bahsettiğimiz hemen hemen tüm tipleri kapsıyorlar.
Yarış (Racing) Sınıfı
Adı üzerinde, hız ve manevra kabiliyetini maksimize etmek üzerine tasarlanmış, iç kabini sadece temel konaklama imkânı sağlayan, uzun süreli yaşam ve kalışlar için pek konfor sunmayan yelkenliler. Bu türdeki en popüler yelkenliler seri üretim Beneteau, Jeanneau ve Bavaria markalarının yarış modellerinin yanı sıra X-Yachts, J Boats, JPK Designs, vb…
Gezinti (Cruiser) Sınıfı
Hızdan ziyade daha çok rahat bir konaklama imkânı sunan, genelde sakin sulara göre tasarlanmış, yani Ege Koyları’nı rahatça turlayabileceğiniz ve içinde uzun süreli de konaklayabileceğiniz yelkenliler. Bu tekneler, özellikle son dönemde, oldukça geniş gövde enine sahip olup çok konforlu ve açık bir iç kabin sunacak şekilde dizayn ediliyorlar. Ayrıca güverteleri de büyük bir kokpit, güneşlenme ve oturma alanlarına sahip, gayet rahat. Bu türdeki en popüler markalar tartışmasız dünyanın en büyük seri üretim markaları Beneteau, Jeanneau ve Bavaria.

Yaşanılır (Liveaboard) Sınıf
Karada bir evde yaşamaktan ziyade tamamen teknede yaşamı benimseyenlere yönelik, konaklama odaklı, performans ve hızın ise geri plana atıldığı türler. Bu sınıfta da yine bilindik üç üreticiyi en başa koymakla birlikte neredeyse ev standardında konfor sunan katamaranları da örnek gösterebiliriz.
Açık Su (Offshore) Sınıf
Büyük deniz veya okyanus kıyılarından birkaç mil öteye açılabileceğiniz, ani akıntı ve hava değişimlerinin yarattığı ve nispeten dalgalı denizlerde güvenli seyir imkânı sunan gezinti tipi. Bu nedenle, offshore tipi yelkenliler marka ve modeline göre bazen gezinti bazen mavi su sınıfına da girebilirler. Yani bazı Beneteau, Jeanneau ve Bavaria modelleri offshore sınıfında değerlendirilebilir ama bu markaların hiçbiri ‘mavi su’ sınıfında değerlendirilmez.
Mavi Su veya Okyanus (Bluewater) Sınıfı
Haftalar sürebilecek okyanus aşırı seyahatlere imkân sağlayan, yani yeterli su, gıda ve yakıt depolama kapasitesine sahip; fırtınalı denizlere, yüksek dalgalara mukavemet gösterebilecek şekilde tasarlanmış ve genelde sipariş üzerine inşa edilmiş nispeten rahat bir konaklamanın yanı sıra (gezinti tipi kadar değil), güvenlik odaklı ve sağlam yelkenlileri kapsar. Dalgalı ve fırtınalı denizlere göre dizayn edildiklerinden, bazen tüm gövde bazen sadece karinaları epoksi ve/veya kevlar ile güçlendirilmişlerdir. Hem güverte, hem kabin içerisinde çok sayıda tutacak mevcuttur. Mutfak bile ellerinizi kullanmadan kendinizi sadece ayaklarınızla sabitleyebileceğiniz şekilde dizayn edilmiştir. Gerek kamaralardaki gerekse salondaki yataklar, sallamalar ve yana yatmalarda yatanın yataktan düşmemesini sağlayacak önlemler içerir. Haftalar sürebilecek yolculuklara göre demiştik. Teknenin ihtiyacı olan elektriği üretebilecek yeterli solar panel, batarya, jenerator, su yapıcı ve daha bir sürü ekstra malzemeyi depolayabilecek kapasitede olurlar ve hızlı hava değişimlerine kolay şekilde cevap verebilecek nispeten basit bir yelken planına sahiptirler. Bu sınıfa giren çok meşhur markalar olmakla birlikte, bazılarına “2. El Yelkenli Tekne Önerileri ve Fiyatları” ve “2. El Tek Gövde Yelkenli Fiyatları” yazılarımızda değinmiştik. Ayrıca birçok kataraman markası da bu sınıfa girmekle birlikte katamaranlar ayrıca ‘performans’ ve ‘liveaboard’ şeklinde ayrıca farklılaştırılırlar ama bu alt sınıflarla fazla kafa karıştırmaya gerek yok (başka bir yazı ve tartışma konusu). Katamaranlar başlı başına bir sınıf ve İsviçre Çakıları gibi çok amaçlılar. Bu yazımızda bahsettiğimiz hemen hemen tüm tipleri kapsıyorlar.

Keşif (Expedition) veya Yüksek Enlem (High Latitude) Sınıfı
Çok soğuk sulara hatta buzullara seyahati mümkün kılan, ‘pilothouse’ denilen, en azından bir dümenin kapalı bir alanda olduğu, ısıtmalı yelkenliler. Bu sınıftaki yelkenliler genelde ‘mavi su’ sınıfına girmekle birlikte, her mavi su tipi yelkenli keşif sınıfına girmez. Birkaç örnek verecek olursak, bazılarına yine önceki yazılarımızda da yer verdiğimiz Nauticat, LM, Sceptre, Fantasi, Saturna, Fisher ve Garcia (Çok pahalı).

Hiçbir yelkenli tipi kusursuz değildir. Bazıları, katamaranlar gibi, çok amaçlı İsviçre Çakısı gibidir veya o hâle dönüştürülebilir, hatta bu tipler sık sık ikilemelerle de ifade edilirler, örneğin ‘Liveaboard Cruiser’, ‘Bluewater Cruiser’ gibi… Fakat, bir analojiyle açıklayayım. Kullananlar bilir, nasıl her tür müziği icra edebileceğiniz kusursuz bir gitar veya her tipte fotoğraf veya video çekebileceğiniz bir kamera ve lens kombinasyonu ya da en basitinden her tür sporu hakkıyla yapabileceğiniz bir spor ayakkabı çeşidi piyasada yoksa, yelkenliler için de aynı durum söz konusudur. Bunları söylerken sözüm meclisten dışarı, pek tabi ki bir tür ürün veya aracı çok amaçlı kullanmak gayet mümkün. Her tip yelkenliyle her şeyi yapabilir, her yere gidebilirsiniz. Sadece bu, tercihlerinize göre bazı konularda rahat edebilmenizin yanında, bazı önemli özelliklerden ise ferâgat etmenizi gerektirecektir. Biz sadece kullanım açısından amaca yönelik en uygun tip hangisidir, ona karar vermenize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hangi sınıfa odaklanmanızı belirleyecek en büyük iki etken “amaç” ve “bütçe” olacaktır.
Bu farkları anlatmak açısından size güzel ve gerçek bir hikâye. Aşağıdaki kısa videoda detay ve görselleriyle inceleyebileceğiniz bir Beneteau örneği. 2015 yılında yüksek hızla dip taraması yaparaktan tüm gövde kalıbında büyük çatlaklar oluşan ve salması büyük ölçüde zarar görmüş, yani önemli yapısal zarara maruz kalmış 2008 yapımı bir Beneteau 49. Kontrol için limana çekilen tekneye uygulanan survey sadece dıştan görünen kozmetik bozukluğu rapor etmiş ve tekne içine su kaçırmadığı için hiçbir onarım görmeden tekrardan charter hizmetine sokulmuş. Burada tipik charter teknelerine uygulanan surveyin gevşekliğine de dikkat çekiliyor, ama, gelelim konumuzla âlâkalı noktalara:
- Tekne bu şekilde tam 4 yıl hiçbir servis görmeden charter hizmetine sorunsuz devam ediyor. Beneteau’nun mavi su sınıfına girmediğini söylemiştik. Ama, bu demek değil ki Beneteau’lar sağlam değil. Dünyanın en büyük tekne üreticisi olarak sonuçta bir güvenilirliği var ve popülerliği boşuna değil. Bakar mısınız, böyle durumda bile 4 yıl boyunca sorunsuz Karayipler’de charter hizmeti vermiş.
- Her yıl yüzlerce Beneteau, Jeanneau ve Bavaria okyanus aşırı gezileri başarıyla tamamlıyorlar. Ama, açık denizlerde salmalarının kırıldığı rapor edilen Beneteau’lar da var ve bunların çoğu ya yarışlarda kullanılmış tekneler ya da daha önce deniz aşırı seyahatlere çıkmış tekneler. Yani bu tekneler yorulmaya gelemeyebiliyorlar.
- Dolayısıyla hikayemizdeki bu tekne, o haliyle okyanusa açılsaydı, ya da okyanusu bırakın, Marmara’nın lodosuna takılsaydı, sonu ne olurdu, sizin hayalgücünüze bırakıyorum.
- Kısaca, bu durumdaki tekne sakin sular için halen kullanılır durumda. Yani, amacınız sakin bir koyda demirleyip yaşamaksa veya en çok Ege’nin sakin koylarını gezmekse mavi su sınıfı bir tekneye gerek yok.
Bu arada hikâyenin tamamını izleyecek ve özellikle kafasında eski bir tekne alıp iyileştirme projesi olan okuyucularımız için de tekrar belirtmek istiyorum. Ciddi kaza geçirmiş ve bu derece yapısal hasara uğramış tekne projelerinden uzak durun.
Marina Kedisi olarak tercihimiz, herkesin doğaya, denizlere, enginliğe ve özgürlüğe kavuşması amacıyla biran evvel en minimal şartlarda bile olsa bile bir deniz aracını tecrübe etmesi. Bu, ufak bir şişme bot olsa bile. Yani, bir yerden başlamanız ve öğrendikçe, tecrübe ettikçe ve hoşlandıkça bir üst seviyeye geçmeniz. Fakat, denizde ve denizle şaka olmaz. Dünya’yı turlamaksa amaç, güvenlik önceliktir. Dolayısıyla, buna uygun yapıda bir tekne tavsiyemizdir.
İyi araştırmalar ve alışverişler dileriz.
Bir Cevap Yazın