Türk yat firmaları dijital dünyanın neresinde? Yatçılık açısından dünyada cennet denebilecek koylardayız, peki “dijital dünyada” da manzaramız bu kadar güzel mi?
Bir kaç örnekle bu soruyu cevaplayayım:
72.6 metre boyunda bir megayacht olan Quantum of Solace, Turquoise Tersanesinde yani Türkiye’de yapıldı ve 2012’de suya indi. Amerika’da Google’da “Quantum of Solace” yazarak arama yaptığınızda görebileceğiniz siteler hep yabancı. Turquoise Tersanesi bu linkler arasında maalesef çıkmıyor. Kim çıkıyor? Amerikalı broker firmaları ya da yine yabancı yat listeleme firmaları.
Not: Arama sonuçları arama yapılan ülkeye göre değişir
İkinci örneğe geçelim:
Yurtdışı aramalarında İngilizce “Tekne turu Türkiye” şeklinde yazıldığında ilk sıralarda çıkanların yüzde 95’i yabancı. Türk mavi tur firmaları ancak yabancı listeleme sitelerine ücret ödeyerek tekne turlarını satmaya çalışıyorlar.
Türkiye’nin dünyadaki en iyi yelken rotalarından biri olduğunu hepimizi biliyoruz. Gerçek dünyadaki sahip olduğumuz bu doğal manzara üstünlüğüne rağmen dijital dünyada durum iç açıcı değil.
Atila İlhan bir şiirinde diyor ki; “Garson masa güzel, sen manzarayı değiştir” Bizdeki durum ise “garson manzara güzel, sen arama motorlarını değiştir!”
Arama motoru optimizasyonu teknik bir konu. Arama motorları siteleri ön plana çıkaran bir dizi işlemi içeriyor. Ama en önemli kısım “İçerik ve Kelimeler” Elbette yat dünyasını dijital dünyada domine eden dil İngilizce olduğu için İngilizce şart ve ayrıca sektörü ve müşteri profilini bilmek de şart.
Denizcilik sektöründeki firmalar Dijital Pazarlama kararı aldıklarında yapılan en Şahane Yanlışları sıralıyorum:
- 1- İnstagram’ı çok iyi bilen genç yeni bir mezuna hadi sen bir el at bu işlere denir. Sonuç: Tatlı genç de ne yapacağını bilemez. Vazgeçilir ve ikinci en şahane yanlış yapılır.
- 2- Google’da öne çıkarıyoruz vaadi veren bir firma ile çalışılmaya başlanır. Belli bir bütçe ayrılır. Toplantılar yapılır sitenin linkleri düzeltilir. Sayılarda “minik” bir artış olur ama bu gelenler hedef müşteri mi yoksa yanlışlıkla tıklayanlar mı asla bilinmez. (Satışa yansımaz bu minik artış.)
- 3- Sonra daha iyi bir dijital pazarlama firmasına gidilir. Daha büyük bir bütçe verilir, toplantılar yapılır ama özgüvenli müşteri temsilcisine paserella’nın ne olduğu bir türlü anlatılamaz. Ama olumlu bir şeyler olur. Ne olduğu bilinmez ama olumlu bir şeyler olur.
- 4- Sonra bir gün en şahane yanlış yapılır. Her şeyden vazgeçilir. Ki asla dijital dünyadan vazgeçilmez. Hele ki yat sektöründe. Fuarlar da gidince elde dijitalden başka ne kaldı ki???
Bu şahane yanlışları göre göre bir karar aldım: Dijital dönüşüm yaşamak isteyen yat firmalarının Dijital Haritalarını çıkaracağım. Yurtdışına yönelik hedefleri olan yat firmaları, tersaneler, yat sektörüne üretim yapanlar, yabancı müşteri hedefleyen charter firmaları daha çok ilgimi çekiyor.
2005 yılından beri denizcilik sektöründe ve 2000 yılından beri internet dünyasında bir çok web sitesinin oluşumunda yer aldığım bu iki tecrübeyi birleştirip sadece denizcilik firmalarının “Dijital Haritalarını” çıkarmaya başlıyorum. (Referansım Marinakedisi.com aylık ziyaretçi sayısı 10.000 )
Dijital harita ne içerecek? Firmanın dijital dünyadaki yeri nerede? Yani hedefindeki müşterilere yakınlığı uzaklığı nedir? Dünyadaki rakipleri hedefine ne kadar yakın ve bu mesafeyi nasıl koruyorlar? Gerçek bir dijital rota’yı içerecek. Ne yapılması net bir şekilde belli olan.
Dijital dönüşümle ilgili bilgi almak için yazabilirsiniz; info@marinakedisi.com