Çarpışmalardan Etkilenmez Tekne Gövdesi Mümkün Mü?

Zırhlı askeri gemiler olduğuna göre tabi ki mümkün. Peki bu zırh, sivil teknelerde uygulanabilir mi ve reçetesi ne?

Bu yazıda, tekne gövdesinde E-glas yerine daha güçlü S-glas, karbon fiber veya kevlar gibi malzemelerin kullanımından ziyade hepimizin iyi bildiği ama sivil denizcilik sektöründe pek kullanılmayan, hatta bilinmeyen desek daha doğru olur, bir mineral olan ‘bor’a dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Boron Carbide

Birçok alanda kullanılan harikulade bir mineral olan bor ile ilgili çoğumuzun bildiği tek gerçek, dünya rezervlerinin yaklaşık %70’ine ülkemizin sahip olması, hatta, ülkemizin bu değerli minerali hammadde olarak neredeyse yok pahasına yurt dışına ihraç etmesi. Peki başka? Borun konumuzu ilgilendiren birkaç özelliğiyle başlayalım:

  • MOH cetvelinde 9.5 değeriyle elmas formundaki karbon’dan sonra dünyadaki en sert mineral.
  • 2076 C eritilebilme derecesiyle ısı dayanıklılığı yeryüzündeki tüm maddelerden yüksek (yine karbonla birlikte).
  • Çok sabit bir mineral. Hiçbir asitle kimyasal reaksiyon göstermiyor. Kimyasal bir reaksiyon için asitlerin ısıtılması veya soğutulması şart.
  • Farklı metallerle alaşımı veya kompozit malzemelerle olan birleşkesi de çok sabit. Kimyasal birleşkelerden sonra izole edilemiyor, yani ayrıştırılamıyor.

Havacılık ve uzay, askeri ve ağır endüstrilerde gerek çelik, alüminyum, bakır gibi farklı metallerle alaşımlarda gerekse kompozit plastiklerde kullanılan borun konumuzu ilgilendiren kullanım alanlarını da belirtelim:

  • Gövde malzemelerinde mukavemeti arttırıcı, yani güçlendirici olarak.
  • Savunma sanayinde, uçak, gemi, tank, ağır vasıta gövdelerinde, hatta kurşun geçirmez yeleklerde zırh malzemesi olarak.
  • Yer altında tünel açma/sondaj veya maden arama/kazıyıcı gibi işleri gören dev iş makinalarındaki (köstebek) kazıyıcılarda.

Borun, fiberglas, karbon ve kevlara kıyasla üstün olduğu noktaları ve deniz dünyasında kullanım alanlarını açıklayan akademik araştırmalar da mevcut ve bazılarını kaynak olarak ekledik. Aşağıdaki tabloda, belki karbon ve kevlara göre biraz ağır olan borun, sertlikte ve gerilme direncinde üst düzey bir malzeme olduğunu göreceksiniz. Hatta, tabloda yer almayan demir, alüminyum ve titanyumdan bile üstün. Peki, hangi bor?

Güçlendirici fiberlerin özellikleri – Journal of Marine Science and Engineering

Tüm bu araştırmalarda incelenen borun cinsi ve kökenini bilmiyoruz. Borun kullanıldığı zırhların denizcilik sektörüne faydası ile ilgili spesifik bir örneğimiz de maalesef yok. Ama, dikkatinizi başka sektörden bir örnekle Türk boruna çekmek istiyorum:

Challenger Uzay Mekiği Kazası – 1986

Uzay Mekiği Mürettebat Kapsülü

Benim gibi 40 yaş üstü okurlarımız hatırlayacaktır, 1986 yılında, fırlatıldıktan kısa bir süre sonra infilak eden Challenger uzay mekiğini. Challenger infilak ettikten kısa bir süre sonra, astronotların bulunduğu kapsül, bildiğimiz uçakların seyrettiği maksimum yüksekliğin iki misli, yaklaşık 65,000 feet’ten serbest düşüşle, saatte yaklaşık 333 km hızla okyanusa çakıldı. Mekik veya uçak kazalarından hatırlarsınız, okyanusa düşen bu devasa gövdeler adeta tuzla buz olurlar. Kazanın nedenini bulmak için milyonlarca küçük parça bir yapboz gibi bir araya getirilerek uçak ya da mekik tekrar birleştirilir. Şimdi gelelim ilginç olan birkaç noktaya:

LA Times – ilgili haber küpürü
  1. LA Times’daki habere göre Challenger’ın astronotları taşıyan kapsülü yaklaşık 100 feet derinlikte astronotlar içerisinde bir bütün olarak bulunmuş. Challenger’dan kalan bazı parçaların gösterime sunulduğu bir sergi açılmış, ama kapsül bu parçalar içerisinde yok ve kapsülle ilgili hiçbir detay ve görselin bugüne kadar paylaşılmaması ilginç.
  2. Bir söylentiye göre, ki söylentilere göre yazı yazmayı doğru bulmuyoruz, ama bazen mantık bazen gelişen olaylar bunları inandırıcı yapıyor, NASA, uzay araçlarının değişik parçalarında farklı alaşımlar test edermiş (gayet mantıklı). Yine yazılı bir kaynağa dayanmayan bir rivayete göre de Challenger’ın astronotları taşıyan, Wikipedia’ya göre güçlendirilmiş alüminyumdan olan kapsülünde, güçlendirici olarak Türk boru kullanılmış. Hatta NASA, mekiğin başka bölümlerinde Amerikan boru kullanmış ve kaza sonrası tüm bu bölümler paramparça olurken, Türk boruyla güçlendirilen pilot kapsülü, önceden belirttiğimiz gibi o kazadan ve düşüşten tek parça olarak çıkmış.

İnanın ya da inanmayın, yeryüzündeki tüm metal ve minerallerin farklı özellikler gösterdikleri ve aynı kaliteye sahip olmadıkları bir gerçek. Bor ve daha nice mineral ve metallerin bilimsel tekniklerle sayısız ar-ge çalışmalarında ve türlü endüstrilerde kullanıldığı da gerçek. Hatta, internette, sivil çapta ve bireysel düzeyde, borun denendiği tekne gövde tasarımları mevcut.

Bütün bunlara dayanarak, biz, bir yerlere çarptığında hiçbir şekilde zarar görmeyecek, hatta kekamoz falan bile tutmayacak bir tekne gövde malzemesinin geliştirilmesini mümkün görüyoruz. Yukarıdaki olayın doğruluğu, konumuzla alakalı olarak bizi pek ilgilendirmese de bizi ilgilendiren, denizciliğimizi veya farklı endüstrilerimizi geliştirmek için bizim ne yaptığımız. Bugün, dünya çapında meşhur tersanelerimiz ve işçiliğimiz var. Bor gibi en kalitelisinden bir hammaddemiz de var ama malzeme geliştirme konusunda pek bir şey yaptığımız söylenemez. Boru, yarı mamul haline bile getirecek adımlar attığımız söylenemez. Sözümüz meclisten dışarı! Bakkal amca bakkal amca, unun var mı, var; şekerin var mı, var. Ne duruyorsun?

Kaynaklar:

Marine Application of Fiber Reinforced Composites:

United States Naval Academy – Short Course on Composite Fibers

Comparative catalytic study on the carbothermic formation of hexagonal boron nitride

Hexagonal boron nitride’s remarkable toughness unmasked

Ayda bir gelen marinakedisi e-bültenine kayıt olmanız için e-postanızı yazmanız yeterli:

Share

Tedarik zinciri kariyerine ve deniz tutkusuna ek olarak profesyönel olarak spor eğitmeni ve danışmanı. Personal Trainer ( Specialised in hypertrophy, strength and vertical jump training.)

Bir Cevap Yazın

Marina Kedisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et